19 Temmuz 2009 Pazar

Mista what? Mista Be-Bekka

Simdi biraz Mister Baker'dan soz etmek istiyorum. Bana burada en cok yardimci olan ogretmenlerden biri Baker, hep bir istedigin var mi diye sorar (diyemiyorum ki artik kurufasulyeye doydum diye!), halimi hatrimi sorar, neyin koylulerce hos gorulup neyin yadirganacagini bana teker teker ozenle izah eder.
Mister Baker okulun bulundugu koyun hemen yakinindaki bir koyde dogmustur, 5 senedir de Esukanesi'de hizmet vermektedir. Baker'a ogretmenlik meslegi o kadar yakismaktadir ki, onu baska bir meslekle ugrasirken dusunmek imkansizdir.
Mister Baker "r"leri "l" olarak soyler (bircok Ugandali gibi), student diyecekse mesela stu-student der, sanki ilk hecesini soyleyerek karsindakinin kelimeyi tahmin etmesini istiyormus gibi, ikide bir konusmasinin arasinda "what?" der (I will take what? I will take my books. I will do what? I will teach mathemathics.) Bu "what?"larin karsisindakine yonelik bir soru olmadigini zamanla anlar insan.
Mister Baker benden hep turkce ogrenmek ister, turkce bir kitap gosterdigimde ya da turkce konustugumdaysa, "ya ne enteresan dil bee" diyerek begenisini ifade eder.
Mister Baker'in en buyuk hayali Avrupa'ya gelmektir, gelsem Turkiye'ye ne yapabilirim ki diye sorup durur bana.
Mister Baker sabah altida kapimin onune gelip "Madam Sedaaa!" diye beni derse cagirir, bilmez ki saat alti madam Seda'ya gore hala gece demektir.
Mister Baker daima gulumser, anlatir da anlatir, koyunden, kendisinden, hayallerinden bahseder..
Mister Baker'a bana ogrettikleri icin oylesine mutesekkirim ki...

4 yorum:

kacakyayin dedi ki...

seda hayran kaldım sana..
yazıları okuyorum; sık sık bişiler okuyorum zaten malum hayatımda yapacak daha güzel bişey yok suan..
aşık olmak, sevmek, baglanmak, yanında istemek, senin gibi hissetmesini beklemek, sonuna kadar güvenmenin enayilik oldugunu dunyanın en büyük enaysinin de ben oldugumu yeni ögrendim..
baska ne ögrenebilirim ki diyorum sıksık ama seni okudukca gurur duyuyorum, umutlanıyorum..
cok bi tuaf oldu bu yazı alakasız gibi, derdimi de anlatamadım büyük ihtimalle..
neyse ankaradan coook selam, kopenhagda gorusuruz umarım bekliyorum seni
kendine cok iyi bak Mister Bakere bol bol selamlar
sana benden klişe ama cok dogru oldugunu tecrübeyle sabitledigim bi tavsiye kimseye güvenme herkes puşt, herkes orospu cocugu olmus
yine yazarım simdilikk bu kadar
optummm

Moonlight dedi ki...

ay canımcım umarım eğleniyorsundur orda ne zaman dönüyorsun bu arada?

bana ordan yemek getir >:D

Seda Meşeli dedi ki...

ozlemcim hep aklimdasin, mutlaka kopenhag'a gelecegim yanina!
sevgiyle..

nihal dedi ki...

Yok Seda anlat ona buralara gelip kötü mahallelerde sıkışıp kalan Afrika kökenlileri; insanların burada nasıl kötücül olduklarını (hele Afrikalılar gibi apaçık ötekilyebilecekleri kişilere karşı), soğuk berbat küflü bodrum katlarında öğlene dek uyumak ve hayatın polis korkusuyla sıkışıp kalarak devam edeceğini...