11 Temmuz 2009 Cumartesi

Masaka Yolculugu, Ekvator ve Esukanesi



Carsamba sabahi calisacagim okula dogru yola koyulmak icin 7'de uyanip Nina'nin ofisine gittim. Nina, okulun kurucusu, koyde annesinin sahip oldugu arazinin uzerine bu okulu kurmus. Esukanesi Ilkogretim Okulu'ndaki cocuklarin yuzde 70'e yakini yetim ve bu cocuklardan para alinmiyor. Onun disindakiler cok sembolik bir ucret oduyorlar ve okul bu sekilde kendini donduruyor.
Okulun hemen yanindaki derme catma evdeyse bakacak kimsesi olamayan yetimler kaliyor. Benim de odam bu evin icinde.

Esukanesi'ne gecmeden once dillere destan yolculugumdan bahsetmek istiyorum. Yolun henuz yarisina gelmemistik ki trafik polisi durdurdu arabamizi ehliyet kontrolu icin, iste o vakit ogrendim ki Nina'nin soforunun ehliyeti yokmus! Varmis da gecici olarak el konulmus mu ne, sonuc olarak o vakit yok yani... Eh ne olacak? Polis her yerde polis, ya odersen ya da mapusu boylarsin diyor gicik gicik. Nina parayi odemek istemedi cunku bir onceki olayda ehliyetin haksiz yere alinmis oldugunu iddia ediyordu. Ben ne olacak acaba diye dinlerken Nina-polis diyalogunu (her ne kadar Luganda dilinde olsa da) soforun coktan mahkemeye goturuldugunu ogreniyorum. Nina, 200 metre ilerdeki mahkemeye suruyor (boyle acikta, bakkal gibi mahkeme!) ve ayakustu bir de Uganda'da mahkeme salonu neye benzer, dava nasil gorulur ogrenmis oluyorum.

Hakim geliyor, herkes ayaga kalkiyor, onlarca kisi var kucucuk salonda, hakimin onundeki masaya yarimyamalak sarilmis musamba eskimis yirtilmis, copten cikarilip masanin ustune konmus sanki. Hakimin arkasindaki kapinin kilidi bozuk, ruzgardan yararlanip klaaak diye vuruveriyor iki dakikada bir. Suclular serilmisler yere elleri kelepceli, ayaklari toza gomulmus, umutsuzca bakiniyorlar etrafa.

Salonda bu kadar kisi varken asla bize sira gelmez diye dusunurken Nina'yi hemen aldi hakim. Kacis yok, odedi parayi Nina, bizim sofor serbest birakildi neyse.

Bir ara durdu sofor, iste ekvator cizgisindeyiz! Bu arada benimle beraber Elisa ve Paolo (inanilmaz tatli 2 italyan) da okula geliyorlar ama birkac gun kalacaklar sadece. Vee Guney yarimkureye ayak basmis oldum boylece:)

Masaka'ya vardigimizda yarim saat daha yol almamiz gerekti okulun bulundugu koye ulasmak icin ve muz agaclarini eze eze yaptigimiz yolculugun sonunda Esukanesi Ilkogretim Okulu'ndaydik iste.

Herhalde hayatimda hickimse boylesine sicak hosgeldin dememistir bana. Tum cocuklar cevremde, bir hareketime, agzimdan cikan tek kelimeye bitiyorlar, gulusuyorlar suratlarini kapatip, bakmaya utaniyorlar.

Mudurun tesvik etmesiyle bizlere bir gosteri sundular oracikta, sarki soyluyorlar, dans ediyorlar cilginca, sonra biz de katildik aralarina yarim saat dans ettik onlarla.

Hele ogretmenler, bu kadar mi cizgi film kahramani olunur! Biri de ciksin ay ne gicik tip diyeyim, yok boyle bir sey, herkes bana yardimci oluyor, hep kibarlar, hep gulumsuyorlar, durmaksizin tesekkur ediyorlar buraya geldigim icin.

Ve ben aksam (evet aksam dersleri var burda) ilk dersimi veriyor, acilari anlatiyorum.

resim1> Esukanesi ogrencileri Paolo Elisa ve ben
resim2>Hep beraber dans ederken
resim3> Ekvator'da Elisa ve ben:)

Hiç yorum yok: