14 Eylül 2009 Pazartesi

Mzungular Nasil Kazıklanir ?

Hem Uganda'da hem de Kenya'da beyaz tenlilerin parasini nereye harcayacagini bilmeyen milyonerler olduguna dair yanlis bir kani var. Oyle eminler ki beyaz tenlilerin paralarinin cebinden tastigindan "Bu elimdeki sey bu insanin isine yarar mi yaramaz mi" diye dusunmeden herkes ne tutturursa satmaya calisiyor mzungulara. Sipi Selaleleri'ni gormeye gittigim koyde, Ugandali bir teyze muhtemelen kesmeye goturdugu tavugunu israrla bana satmaya calisabiliyor, ya da arkamdan kosarak gelen bir satici beni kolumdan tutup cekeleye cekeleye kazan dolu kamyonunun yanina goturuyor, sonra da bir kazan satin almam icin binbir dil dokuyor. Otobuste yolculuk ediyorsam arac azicik yavaslayiversin, bir amca elindeki sapanlari pencereden uzatip burnumun dibine sokuyor, o sekilde durup "Ay ne cok domuz avlayasim geldi, sapan alayim bi tane bari!" dememi bekliyor umutla.
En kotusuyse sehir ici ya da sehirler arasi otobusler. Bir sekilde onceden ucreti ogrenmediysem ya da yanimda Afrikali bir arkadas yoksa yuzde seksen ihtimalle iki ya da uc kati bir fiyat soyluyorlar. Isin garip yani, otobuslerin sabit bir ucreti de yok, misal Nairobi'den Kayole'ye gitme ucreti musteri durumuna gore, soforun inisiyatifine bagli olarak ve belli bir fiyat araliginda kalmak sartiyla her dakika degisebiliyor. Gercek fiyati ogrenmek icin kullandigim tekniklerse sunlar:
1- Sunulan fiyatin yarisindan daha az bir miktar soyleyerek "Ama ben biliyorum bak, daha once bindim bu matatuya, zaten ben var ya ben acayip iyi bilirim buralari!" diye yalanlari birbiri ardina siralayarak on yildir Afrika'da yasiyormus hissi yaratmak
2- Karsilastirma yapabilmek acisindan diger matatu* soforlerine de fiyati danismak
3- Yolculuk edilmek istenen matatunun icindeki yolculara sormak
Ucuncu yontemi kullanarak doyurucu bır yanit almak cok guc. Genelde diyaloglar soyle gelisiyor:

Ben, icerideki yolculardan cam kenarinda oturanin omzuna tiklatip "Ben suraya gitmek istiyorum da siz ne kadar odediniz acaba?"
Yolcu, "Sen soyle senden ne kadar istiyorlar" Ben "Once siz soyleyin ki ben normal fiyati ogreneyim." Yolcu "Yok ben de mzungu fiyatini merak ettim simdi!" "Cattik galiba" deyip kafami sokuyorum bu sefer pencereden. Iceridekilere yonelerek "Icinizde fiyatin ne oldugunu soyleyebilecek biri var mi?" diye bagiriyorum. Disarida "Mzungu, mzungu!" diye pesimden kosturan, iki kelime konusacagim diye ici giden insanlar birden kafalarini ceviriyorlar benden yana, cevap vermekten kaciyorlar. Mzungu ve Afrikali olmak uzere iki ayri fiyatin olmasina kimsenin bir itirazi yok anladigim kadariyla.
Turkiye'den alistigim "Musteri velinimetimizdir" anlayisindan buralarda eser yok. Bir ay kadar once cocuklar icin cizgi film Cd'si almistim Masaka'daki bir dukkandan. Cd calisiyor mu diye kontrol etme akilliligini gosterdim ama nereye kadar calistigini kontrol etmek aklima gelmedi dogrusu: filmin son yirmi dakikasi eksikti! Cd'yi satin aldigim yere gittigimdeyse inanilmaz bir piskinlikle karsiladi beni satici. Soyle bir diyalog geciyor aramizda: Ben, kibar olmaya calisarak "Bu cd'nin sonu yok degistirebilir misiniz?" Satici "Belki filmin sonudur o, siz anlamamissinizdir!" Ben "Filmin sonu yok diyorum, cok bariz bir sekilde yok!" Satici, piskin tavrini koruyarak " Bazen filmler oyle beklenmedik bir anda bitebiliyor!?!" Ben, sinirlenmeye baslayarak "Daha once filmi izledim, son yirmi dakikasinin olmadigina eminim!" Satici deminden beri oyun cevirdigini ele vererek "Ama simdi filmin kendisinin kapasitesi filmi cektigim Cd'den buyukse tamamini cekemem ki filmin!” Ben, iyice sasirmis, afallamis "Filmi alirken tamamini satin aliyorum zannettim tabi ki, yarisini cektigini nereden bileyim! Onceden soyleseydin o zaman!!" Satici, kayitsizca "Sorsaydin soylerdim!" Ben, sinirden kipkirmizi olmus, soyleyecek soz bulamayarak "Ya parami geri ver ya da cabuk filmi yenisiyle degistir!" Satici "Degistiririm ama bir sartla, iki bin siling daha odeyeceksin!" Ben artik iyice sinir kupune donmus, avazim ciktigim kadar bagirarak "Ya sen beni niye gerizekali yerine koyuyorsun, zaten onceki filmi iki bin silinge aldim simdi niye ustune para vereyim!!" Satici sesini benden de fazla yukselterek "Parani geri veremem cunku ustumde para yok (!) ama istersen yeni Cd'yi iki bin silinge satabilirim!" Artik bu noktadan sonrasini hatirlamiyorum, bir hamleyle atilip saticinin bogazina sarilmisim, o da kendini kaybetmis olmali ki bir iki yumrukla beni yere sermis. Ayildigimda cevremde ne satici vardi ne de Cd... Yok canim saka, diyalogun bir yerinde artik canimdan bezip sinirimi yatistirmak icin uzaklasma yontemini sectim. Zavalli Lucia'ysa saticiyi ikna etmeye calisti, bir ara dukkandan bana dogru uzanan bir isaret parmagi ve "O bana bagirdi, olsem degistirmem ben artik o Cd'yi!" tarzi cumleler duydum. Lucia allem etti, kallem etti, Cd'yi yenisiyle degistirmeyi basardi. Bu macera da bana mumkun oldugunca alisveris yapmamayi ogretti Dogu Afrika'da!

matatu: dolmus demek svahilice

foto: matatunun ici

Hiç yorum yok: